Önce İnsan Sonra Haber

İstihbarat gemimiz suya indi

Tarihi törende konuşan Erdoğan sahada olmazsanız masada gücünüz olmaz mesajı verdi.

Gündem 9 Şubat 2019 Cumartesi / 5 yıl önce
 İstihbarat gemimiz suya indi

Ekleyen: Kozmiktürk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Test ve Eğitim Gemisi Ufuk'un (A-591) denize iniş törenine katıldı. Tuzla'daki programa Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Mustafa Varank katıldı.

Erdoğan törendeki konuşmasının başında Kartal'da çöken binayla ilgili olarak, "Kartal'daki bir binanın çökmesiyle ebediyete uğurladığımız 16 kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum, enkazdan çıkan kardeşlerime Allah'tan şifa diliyorum. Şu anda enkaz altında olup da kurtarma çalışmaları devam eden, bütün bu çalışmalarda ellerinden gelen gayreti ortaya koyan, gerek tüm bakan arkadaşlarıma, tüm kurumların temsilcilerine, özellikle oradaki operatörlere, hepsine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu enkazın altında kalan kardeşlerime de sağlık sıhhatle kavuşmayı Allah'tan niyaz ediyorum" dedi.

"SAHADA VARLIK GÖSTEREMEYEN, MASADA KENDİNE YER BULAMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ufuk korvetinin komuta kontrol, elektronik sistemler ve test eğitim sistemleri ASELSAN tarafından sağlanacaktır. Bunun yanından Ufuk korveti milli imkanlarla üretilen ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Dünyada pek az ülkenin sahip olduğu bu teknolojiye hamdolsun Ufuk korveti ile Türkiye'de kavuşmuş oluyor. Ufuk korvetimizin ağır iklim ve deniz şartlarında, uluslararası sular dahil, 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak, milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir. Önleyici istihbaratın, özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı günümüz dünyasında Ufuk korvetinin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. ufuk korveti Türkiye'nin denizlerdeki, gören gözü, duyan kulağı olacaktır. Zira ülkemizin bulunduğu zorlu coğrafya bizim sadece ekonomide, tarımda, ticarette, sanayide değil, aynı zamanda istihbaratta da çok güçlü bir konumda olmamızı şart koşuyor. Suriye kaynaklı tehditlerle Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de yaşanan gelişmeler bu ihtiyaç daha kritik, çok daha acil hale gelmiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi; sahada varlık gösteremeyen, masada kendine yer bulamaz. Hem terörle mücadelede hem de Suriye'den ülkemize yönelen tehditlerin ülkemizde yönelmesinde bu gerçek defalarca kendini göstermiştir" diye konuştu.

"KALEKOLLARI İNŞAA ETTİK"

Erdoğan, "Türkiye milli güvenliğine yönelik hususlarda başkalarına umut bağladığı her dönemde hüsrana uğramıştır. Ülkemiz ne zaman kendi hedefleri, ihtiyaçları ve öncelikleri ve çıkarları doğrultusunda adımları atmışsa, işte o zaman başarılı olmuştur. şayet Bugün PKK terör örgütü tarihinin en büyük hezimetini yaşıyorsa bunun sebebi terörle mücadelemizin kendi imkanlarımızla yönetilmesidir. Bir diğer önemli sebepte ülkemizin 30 yıllık terörle mücadele yönetiminde yaşanan köklü paradigma değişikliğidir. 2015'ten itibaren tehdidin sınırlarımız içinde yok edilmesi yaklaşımından, terörü kaynağında yok etme ve kesintisiz operasyon stratejisine geçtik. Daha önce operasyonlar yılın belli dönemlerinde yapılırken, yeni stratejiyle güvenlik güçlerimiz yaz, kış demeden güvenlik güçlerimiz 365 gün boyunca operasyonlar gerçekleştirerek teröristlere nefes aldırmıyor. Bunun yanında teröristleri takip ve imhada emniyet birimlerimize asimetrik güç sağlayan İHA ve SİHA'larımızın sayısını artırdık. Sınır güvenliğimizi tahkim ederek, teröristlerin Suriye, Irak ve İran'dan topraklarımıza sızmalarının önüne geçtik. Stratejik bölgelerimizdeki savunulması zor karakol bölgelerimizin yerine, en modern teknoloji ve silahlarla donattığımız, hemen her türlü terör saldırısına karşı koyabilecek, kalekolları inşa ettik" dedi.

"MÜSLÜMANLARIN KANINI DÖKEN BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ELİNDE BATILI ÜLKELER MAHREÇLİ SİLAHLAR VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın en eli kanlı teröristlerine silah desteği verenler, mesele Türkiye olunca akla hayale gelmedik engeller çıkartıyorlar. DEAŞ'tan PKK'ya El-Kaide'den El Şebab'a kadar Müslümanların kanını döken bütün terör örgütlerinin elinde batılı ülkeler mahreçli silahlar var. Suriye'nin kuzeyinde etnik temizlik faaliyeti yürüten PYD, YPG'li katillerin elinde müttefiklerimizin roketleri, bombaları, mühimmatları var. Böyle bir tablo karşısında Türkiye'nin eli kolu bağlı bir şekilde beklemesi, milli güvenliğini başka ülkelere havale etmesi mümkün değildir. Tarih, ders almayanlar için tekerrür eder. Biz de devlet olarak hem karşımızdaki bu tablodan hem bölgemizde yaşananlardan hem de tarihimizden ders alarak savunma sanayimizi güçlendirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

"TANK PALET FABRİKAMIZIN SATILMASI YANİ MÜLKİYETİNİN DEVRİ, ASLA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

Erdoğan, "Tank Palet Fabrikamızın satılması yani mülkiyetinin devri, asla söz konusu değildir. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü teçhizatın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Hatta şu anda bu alımı yapan firma, yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklı olan bir firmadır. Şu anda buraya yaklaşık 40-50 milyon dolar gibi de bir yatırım yapılmak suretiyle bu fabrika elden geçirilecektir. Yapılan iş, sadece işletme hakkının belli şartlar ve belli süreler dahilinde ki bu 25 senedir, ülkemizin öncü kuruluşlarından birine devredilmesidir" dedi.

DHA

Erdoğanufukgemisitören