Dini kişisel amaçları için kullananlara, mezhepçilik yapanlara, etnik milliyetçilere ve Atatürk’ü kendi çıkarlarına alet edenlere hoş bakmam.

Önce bunu belirtmekte fayda var…

Malum ‘Adalet’i tartışıyoruz. Daha doğrusu ‘Adalet’ amaçlı ‘yürüyüş’ü…

Enis Berberoğlu tutuklandı. Karar mahkemenin. Herkes yargı kararlarına saygılı olmalı. Normal bir ülkede bunlar söylenir.

Bizde ise denmeyen kalmadı. Ben de bir iki not eklemeyi gerekli buldum.             Diyorum ki, ‘Casusluk Davası’ varsa, deliller sabitse suçlu veya suçlular dava devam ederken tutuklanmalıdır. Çünkü ortada çok ciddi bir durum var demektir.

Berberoğlu ekseninde baktığımızda Türkiye’de olan bu değil. Tutuksuz yargılama ve karar duruşması sonrasında tutuklama geldi. Madem bunca zamandır tutuksuz yargılama yapıldı; o zaman Yargıtay’ın son kararı da beklenebilirdi diye düşünüyorum. Tutuklama kararı veren Mahkeme için “gözden geçirilmeli” değerlendirmesi yapanların sayısının fazla olduğunu da belirtmem gerekiyor.

CHP’nin tepkisi açısından değerlendirdiğimizde; tutuklama kararı açıklandıktan saatler sonra, yürüyüş kararı almak, biraz acele etmek anlamına gelmedi mi? Bu acele nedendi merak ederim! Sağduyulu bazı CHP’liler dahi karar için “acele edildi” yorumunu yapıyor. “Tutuklama kararı sonrası itiraz süresi bile beklenmedi” deniyor.

Burada değinmemiz gereken başka bir konu ortaya çıkıyor. Acaba Ankara’dan İstanbul’a yürüme fikri kimden çıktı? Bu fikir, sahibinin yapısı açısından önemseniyor. Hani “FETÖ’cü biri mi önerdi?” sorusunun cevabı açısından bilinmesi gerekiyor.

Yeni darbe söylentilerinin konuşulduğu bir atmosferde alınan bu karar doğal olarak sorgulanmaya muhtaç. “Türkiye içerde ve dışarda sıkıntılarla başbaşayken tansiyonu yükseltmek, provokasyonlara zemin hazırlamak ne derece isabetli?” sorusunu sıkça duyuyoruz.

Ayrıca, Enis Berberoğlu yanılmıyorsam halen Maltepe Cezaevi’nde. Silivri’ye gönderilmedi henüz. Burası için “terminal” tanımı yapılıyor. Ve “Acaba tahliye mi edilecek?” sorusu dillendiriliyor. Böyle olursa da “O zaman Kemal Bey’in yürüyüşü ne olacak?” sorusu soruluyor. Ayrıca tahliye kararı verilmesi durumunda bunun her yanı dökük yargı sistemine hayır getirmeyeceği de açık.

Ama galiba işin püf noktası; “herkesin kendine göre adalet istemesi” ve “herkesin kendi hukukunu tesis etme gayretinden” oluşuyor.

Yakın geçmişte FETÖ olayları yüzünden ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik kumpaslar nedeniyle yargı yara aldı, yerle bir oldu. Adaletin, hukukun içine edildi. Şimdi bu enkazdan sağlam bir yargı sistemi çıkarmaya uğraşırken, çabalara tüm sorumluların katkıda bulunması beklenir. Başta da hukuku uygulayan Yargıçların… Bugün tutklayan yarın serbest bırakan yargıçlarla çekeceğimiz var demektir. Adaleti yeniden güvenilir kılmada en önemli aktör yargı camiasıdır.

Bizdeki önemsediğim başka bir sıkıntı da, siyasetçilerimizi, üst düzey bürokrasimizi beğenmediklerinde değiştirmeye kalkan dışardakiler. Mevcut iktidar yapısıyla bizi rahat bırakmayacakları anlaşılıyor. Aslında tüm vatandaşlar ve sorumlu makamlarda olanların, bu bakışa, “Sana ne? Benim politikacımı kenara atacaksam buna ben karar veririm. Hesap sorulacaksa da ben sorarım” yanıtını vermesi gerekiyor.

Meral Akşener parti kuracak

Ankara da çok konuşulan konuların başında Meral Akşener geliyor. Haftaya mahkeme kararı (20 Haziran) belli olacak. Akşener ve ekibinin MHP umudu bitecek. O zaman da rota yeni partiye kayacak.

Akşener, MHP saflarında kırgınlık yaratmamak için mahkemenin kapıları tamamen kapatmasını bekliyor. Benim duyduklarım Özal’ın 1983’teki ANAP’ı gibi bir yapılanmaya gideceğine dair. Yani, eğilimler Akşener’in partisinde bir araya gelecek.

Akşener’in mevcut ekibine dönük yoğun eleştiriler var. Herhalde kendisi de farkındadır. Akşener’e yakın bazı isimler, deneyimli siyasetçiler; organizasyon yeteneği, vizyonu, tabanı olan kişilerin esas alınması gereğini vurguluyorlar. Bu hususta diğer bilgi ise Akşener’in parti kurması halinde TBMM’de Grup oluşturacak sayıda milletvekilinin hazır olduğu yönünde.

Erken seçim

Bunca sıkıntı arasına bir de erken seçim eklenir mi? Güçlü olasılıklar arasında. FETÖ problemi her kesimde ciddi aşınma yaptı. Herkes bu yapıdan uzaklaşma, onları dışlama gayretinde. Buna iktidar partisi de dahil.

Önümüzdeki günlerde FETÖ ve dış bağlantısı olanlara yönelik köklü operasyonlarla karşılaşabiliriz. Bu gelişmeyi  erken seçim kararı izleyebilir.

“Önce vatan” diyen bu ülkenin evlatlarının, problemleri aşacağına inanıyorum...