Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün benim memleketimdeydi. Yani Gümüşhane'de...

Orada bulunma nedeni; Ak Parti'ye Gümüşhanelilerin bolca oyca vermesi ve partinin kongresinin yapılıyor olmasıydı.

Tayyip Bey, kongre salonunda konuşurken sözlerinin başında dikkatimi çeken ifadeler kullandı. "Gümüşhane’nin nüfusunun az olmasına rağmen siyaset, iş, ilim, kültür ve sanatta oldukça önemli isimler yetiştiren önemli bir il olduğunu" vurguladıktan sonra bir ismi telaffuz ederek andı.

Adalet ve Milli Savunma Bakanlıkları yapan Oltan Sungurlu, isminden bahsedilendi... 

O Sungurlu, uzun süren siyaset yaşamı boyunca, ismine tek bir leke dahi sürdürmemiş, memleketinin gurur kaynağı olmuştu. Sungurlu'nun Gümüşhane'ye yaptıklarını sadece oralarda yaşayanlar değil herkes bilir. Bizim hemşehrilerin geçmiş yıllardaki oy tercihlerinde Sungurlu'ya dahi haksızlık ettiklerini bildiğim için bu konuda çok da kızarım... 

Erdoğan'ın ağzından Oltan Sungurlu iltifatı çıkınca benim aklıma ikili arasında geçen bir anektod geldi. Erdoğan, Ak Parti'yi yeni kurduğu dönemlerde, Gümüşhanelilerle sohbet ederken Oltan Sungurlu için, "Oltan Abi bizim Cumhurbaşkanı adayımız. İktidar olacağız, onu aday göstereceğiz" mealinde bir söz etmişti. Mesela Sungurlu isminden bahsederken, "Oltan Bey'e böyle bir söz vermiştim, lakin..." diye de ekleyebilirdi. Aradan yıllar geçti ama Tayyip Bey bunu hatırlamadı. Ben de belki yanlış anımsamış olabilirim düşüncesiyle Oltan Sungurlu'yu aradım, yanılmadığımı teyit ettim. Diyaloğ anlattığım gibiydi. 

Ayrıca; Erdoğan daha önce de Gümüşhane'ye gitmişti ama o zaman Oltan Bey'e övgüde bulunmak hatırına gelmemişti. Bunu da not etmek gerek.

Sungurlu ANAP'ın efsane isimlerinden biri. Size şunu söyleyebilirim; eğer Türkiye'nin bütün kritik mevkilerinde, Sungurlu gibi nefsine hakim, vatansever, milletsever, parasevmez, satın alınamaz, ilkeli, çalışkan, merhametli, vicdanlı, adil kişiler olsa bu ülke fizana gider. Bu başlıkların nasıl birşey olduğunu herkes anlayamaz. Bunun için asgari kriterde de olsa insanlıktan nasibinizi almanız şarttır. 

Oltan Sungurlu'yu tanımayanlar, bilmeyenler için bazı notlar da verelim.

Mesela o hemşehrilerini şöyle anlatıyor:

"Biz Gümüşhaneliler insan kıymeti bilen insanlarız. Neden insan kıymeti biliyoruz? Çünkü çok zor şartlarda yaşıyoruz. Çok zor şartlarda yaşayınca, bizim için en mühim destek komşumuzdur, başka insanlardır. Bu sebeple, şimdinin modası olan insan sevgisi ve insan saygısı, bizim  Gümüşhane'nin tabiatında olan, bünyesinde olan bir şeydir. Bu sebeple saygılıyız, bu sebeple hakka, hukuka, adalete uyan insanlarız. Bu sebeple başkalarının hakkını gözeten insanlarız. Gittiğimiz her yerde, gittiğimiz her memlekette sulh içinde yaşıyoruz. ve oralardaki komşularımız bizi seviyor, çünkü biz de onları seviyoruz."

Merhum Turgut Özal, Oltan Sungurlu için şu tespiti yapmıştı:

"Oltan’a bütün hakkımı helal ederim, beni hiç yanıltmadı, ne söylediyse yüzüme söyledi.” 

Günümüzün en çok şikayet edilen iki başlığı için de şu değerlendirmeleri vardı:

"Yargıya toz konsun istemem ama hâkimler şimdi bölündüklerini, parçalandıklarını ifade ediyorlar. Üç defa Adalet Bakanı oldum, hiçbir dosya hakkında bilgim olmadı. Görülüyorsa görülüyor, bana ne. Adalet Bakanı’na ne? Adalet Bakanı yargının amiri değildir. Yargı bağımsızdır.Benim arkamda ne var, Atatürk posteri, masamda öyle, onun yanında öyle. Atatürk bizim liderimiz, bunu hepimiz idrak edeceğiz. Bunu birbirimize karşı silah olarak kullanırsak ne olur, bazı insanlar karşısına geçer. Türkiye’de yapılan bu… Müşterek değerlerimizi malzeme olarak kullanıyorlar."

NATO skandalı

NATO'nun Norveç toplantısında Türkiye'yi hem sinirlendiren hem de üzen bir skandala imza atıldı. Atatürk ve Erdoğan hedef yapıldı. Olay sonrası özür dilendi. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Tabiri caizse "bu kadar kalleşlik" de olmaz. Daha önce düşman rengini kırmızı olarak belirleyen NATO'yu renk değişikliğine itenler var anlaşılan. 

Türkiye haklı olarak, işin kuru özürle geçiştirilmesi yerine, soruşturma açılması ve dahli olanların şiddetle cezalandırılmasını talep etti. Bu tarz yaklaşımları hafife almamak gerektiğini düşünürüm. Hele de konu NATO gibi bir müessesede cereyan ediyorsa kırk kere ölçüp tartmak lazım. Bu hususta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın değerlendirmesi sağlıklı görünüyor.

"Başlatılan idari soruşturmanın sadece olaydan sorumlu kişiler ile sınırlı kalmayıp, etraflı bir soruşturma yapılması ve bazı kişilerin kendi amaçları için NATO’yu araç olarak kullanmasına ve ittifakın işbirliği ve dayanışmasına zarar vermesine müsaade edilmemesi gerektiğini” Akar, Stoltenberg ile görüşmesinde vurgulamış... 

Sevgiyle kalın...