Favori takımım Uruguay'ın şanssız şekilde Dünya Kupası'ndan elenmesine üzüldüm. Muslera beni mahcup etmek için elinden geleni yaptı...

TBMM yemin töreni nedeniyle yoğun bir gün geçirdi. Ben de o anlara tanıklık etmek üzere Meclis'in yolunu tuttum. Kalabalıktı, kulislerde adım atılmıyordu. Yeni vekiller heyecanlıydı. 

Yemin gününden akılda kalanların başında, bazı İYİ Partili vekillerin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye gösterdikleri el öpmeye varan bağlılık geliyor. İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu'yu sırtlarını dönerek protesto eden CHP'liler, İzleyici sıralarından Barış Atay'a 'yuh' tepkisi, yemin metnini okumakta zorlanan vekillerin durumu diğer çarpıcı hususlar.

Özellikle iktidar cenahında, kimlerin bakan olacağına dönük merak belli oluyordu. Ama Meclis'in tamamındaki asıl merak yeni sistemin nasıl işleyeceğine yönelikti...  

ANAP'ın sembol isimlerinden, eski Devlet Bakanı Prof. Ahad Andican bu kez İYİ Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Çok değerli bir isim ve ülkeye katkıda bulunacağından şüphem yok. Muhalefet kulisinde kendisini görünce, "Ben sizi bir yerlerden tanıyorum.." diye takıldım. Sonra kucaklaştık. Epey zamandır görüşememiştik, hasret giderdik. İtiraf etmeliyim ki kendisini özlemişim...

Bir başka dostla iktidar kulisinde hal hatır ettik. O da eski ANAP'lı, Şamil Ayrım. Bu kez Ak Parti'den İstanbul Milletvekili olarak Meclis'te. Başarılar diledim, karşılıklı şakalar yaptık...

CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi'ye yeni dönemde başarılar diledim. Benim haberlere attığım başlıkları çok beğendiğini söyledi. "İşimiz bu..." dedim. Hamzaçebi'de güzel ve ülkeye lazım bir isim. Benim beğendiğim siyasetçilerden...

Bir ara Prof. Ümit Özdağ ile ayaküstü konuştuk. Seçim değerlendirmesi gündemindeki yerini koruyordu. İktidara da eleştirileri vardı.

Trabzon'dan İYİ Parti Milletvekili olarak Meclis'e giren Hüseyin Örs, yemin oturumu başlamadan önce bahçede sigara molasındaydı. Yanında hemşehrim Mutlu Gürler vardı. Mutlu'ya selam verince kendisiyle de tanıştık. O ara telefonu çaldı, Arayan Trabzon'dan bir seçmendi. Kestirmeden meramını söyledi. Oğluna iş istiyordu. Vekil Örs şakayla karşılık verdi:

"Tamam senin uşağa iş bulacağum da... Dur bir Meclis'e gireyim, kapısını bulayım, yemin edeyim..."

Deneyimli ve duayen gazetecilerden Nurzen Amuran'la da bir ara sohbet ettik. 

Koray Aydın çok tartışılan bir isim. O'nun için "Bahçeli ile görüntüde ters düşseler de perde arkasında beraberlerdir" yorumlarını çok duydum. Aydın'ın kendine yakın olan vekillerle MHP'ye dönüş yapacağı şimdiden kulislerin gündemi olmuş. Oğlu ile Melih Gökçek'in oğlunun yakın olduğu da konuşuluyor.

Koray Aydın, Trabzonlu bilinir. Bu seçimde Trabzon'dan aday olmaya cesaret edemedi. Çünkü daha önceki seçimde Trabzon kendisini sandıktan çıkarmamıştı, seçilememişti. Prof. Yusuf Halaçoğlu'na memleketi Kayseri'yi adaylık için şart koşan Meral Akşener, aynı tavrı Koray Bey'e neden gösteremedi acaba?

TELEKOM FACİASI

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İş Bankası, Garanti Bankası ve Akbank tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) “OTAŞ’ın borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin mutabakat” başlıklı açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

“Mutabık kalınan yapı uyarınca OTAŞ’ın sahibi olduğu, Türk Telekom’un ihraç edilmiş sermayesinin yüzde 55’ini oluşturan ve mevcut kredilerin teminatını oluşturmak amacıyla rehin verilen 1.925.000.000 adet A Grubu payların kredi verenlerin doğrudan veya dolaylı ortak olacakları, Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulmuş ya da kurulacak özel amaçlı bir şirket tarafından devralınması planlanmaktadır. İşlemin tamamlanması yeni şirket nezdinde yeniden yapılandırılacak krediye ilişkin sözleşmeler üzerinde mutabakata varılması, gerekli kurumsal, idari ve her türlü onay ve izinlerin tamamlanması ve sözleşmeler tahtında gerekli koşulların sağlanmasına tabidir. Konuya ilişkin önemli gelişmeler ilerleyen dönemde kamuya duyurulacaktır.” 

Bu gelişme Türkiye'nin soru işareti dolu Telekom satışının tekrar tartışılmasına yol açtı. Çünkü Türk Telekom’un yüzde 55’ini alan Oger, 4 milyar 750 milyon dolarlık kredi borcunu ödemedi. Belirtilene göre 22 milyar liralık temettüyü de iç etti. Ojer Telekom'un Akbank'a 1.5 milyar dolar,  Garanti Bankası'na 1 milyar dolar ve  500 milyon dolar da İş Bankası'na borcu var.

Türkiye zarar etti, bankalar da... Ama belki daha vahimi Telekom müthiş değer kaybetti. Derken bir başka komedi de karlı şirketin zarar açıklaması oldu. Bütün bunlar yaşanırken bu faciaya yol açan hiç kimse hesap vermedi. Başka deyişle kimseden hesap sorulamadı. 

İnsan bunları düşününce inanın ne diyeceğini şaşırıyor. Milletin, devletin malını peşkeş çekenleri yukarı havale etmekten başka elden bir şey gelmiyor...