Önce İnsan Sonra Haber

Bankalardaki paranıza dokunmayın, orada devam etsin..

Eğer bunu yapmazsanız şu anda Türk mali sisteminin, özellikle maliye politikasının, ekonominin altına koyduğunuz bu bomba patladığı o gün sadece siz değil, bütün toplum bunun altında kalır.

Ekonomi 30 Haziran 2022 Perşembe / 2 yıl önce
Bankalardaki paranıza dokunmayın, orada devam etsin..

Ekleyen: Kozmiktürk

Kozmiktürk-Haber Merkezi

İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz, “2015 yılında iç borcun henüz ödenmemiş faizleri vergi gelirlerinin yüzde 50'siydi, bu da bir ölçü. Bugün geldiğimiz noktada bu oran yüzde 70'ten yüzde 150'ye çıktı yani bugün toplam kamu borcunun hiçbir vade değişikliği olmasa önümüzdeki dönemde ödeyeceği faiz toplam borcun yüzde 150'si seviyesinde. Tarihte ilk defa ödenecek olan faiz anaparanın üstüne geçti” dedi.

Yılmaz iktidarın ek bütçe yapmak zorunda kalması ekseninde bir dizi eleştiride bulundu. “Vatandaşın cebinden çalma, enflasyonu kontrol altına al. Sen çıkıp da ‘Efendim, vergi oranlarını artırmadan ek verginin, ek bütçenin vergilerini şöyle şöyle artırıyorum’ dersenbunun hiçbir anlamı yok” diyen Yılmaz’ın açıklamaları şöyle:

“Faizle ilgili artık bir ezberiniz var, bu ezberinizi bozun. Evet, 2002 yılında Türkiye'de toplanan her 100 liralık verginin 85 lirası faize gidiyordu; bu, hayatın gerçeği, 1990'lı yıllarda yapılan yanlışların sonucu bu ortaya çıktı. fakat bugün geldiğimiz noktada siz toplanan her 100 liralık verginin 7 lirasını, 8 lirasını faize öderken zaman içerisinde, geçen yirmi yılda, bugün 17'ye, 18'e geldiniz.

VAHŞİ SERMAYE TRANSFERİ

Sayın Bakan, şu anda kur korumalı mevduatta 1 trilyon TL'ye yakın para duruyor ve siz, vahşi bir sermaye transferiyle fakirden alıp da zengine veriyorsunuz. Şu anda bu yöntemle ‘liralaşma’ diye bir kavram ürettiniz, aslında ‘liralaşma’ vesaire diye de bir şey yok, dolayısıyla dolarizasyon var. Benim sorum şu: Hangi aşamada siz bu, kur korumalı mevduattan çıkacaksınız ve işler normalleşecek, çıkış stratejiniz nedir? Bana verdiğiniz cevap şu oldu Komisyonda, yasal düzenlemeyi tekrarladınız, dediniz ki; ‘31 Aralık 2022'ye kadar devam edecek, Cumhurbaşkanının bunu uzatma hakkı var.’

Bu, yasal düzenleme, ben size bunu sormuyorum. Ben bize bunun ekonomik sonuçlarını soruyorum. Şu anda siz, bankada 100 liralık Türk lirası olarak duran parayı dövizle ilişkilendirdiniz, bunun üzerine faiz ödüyorsunuz, bir de kur farkı ödüyorsunuz ve bunun toplamı şu anda 1 trilyon TL'ye yakın. Hangi dönemde, hangi noktaya geldiğimizde yani enflasyon tek haneye düştüğünde mi, büyüme belli bir noktaya geldiğinde mi, kamu maliyesindeki göstergeler belli bir rakama ulaştığında mı ‘Tamam, artık biz hedefimize ulaştık, bu sistemden çıkıyoruz’ diyeceksiniz? Bunun ölçüsü nedir?

Diyelim ki enflasyonu tek haneye düşürdünüz, vatandaş Türk lirasına itibar ediyor, artık tasarruf enflasyona yedirilmiyor ve dolayısıyla, vatandaş diyecek ki: ‘Tamam, başarılı olundu, artık dövize ilgim kalmadı; ben, Türk lirası mevduatta kalıyorum’ Türk lirası Türk ekonomisinde geçerli hâle geldi. Bu, hangi noktada olacak? Bununla ilgili bir hesabınız kitabınız var mı?

Diyelim ki 31 Aralık 2022'de enflasyon hâlâ yüksek ve gördünüz ki vatandaşın hâlâ dövize yönelme ihtimali var; Cumhurbaşkanı süreyi bir altı ay daha uzattı, 2023'ün Haziranına geldik, durum hâlâ aynı, ne yapacaksınız? Şu anda 1 trilyon liraya yakın kur korumalı mevduat belki o zamana kadar 1,2 trilyon; 1,3 trilyon olacak. Eğer hâlâ enflasyon yüksekse, vatandaş Türk lirasına güvenmiyorsa, ekonomiye de güven yoksa vatandaş dövize yöneldiğinde ne yapacaksınız? Var mı bir planınız, bir programınız? Çıkış stratejiniz nedir? Bunu lütfen kamuoyuyla paylaşın. Eğer bunu paylaşmayacaksınız o zaman vatandaşa mesajınız nedir, bunu açık ve net olarak lütfen söyleyin.

Ben bu soruyu bu kürsüden sordum, siz gelip buradan buna cevap vermeyeceksiniz ama vatandaş bu sorunun cevabını bekliyor.

BANKANIZDAKİ PARANIZA DOKUNMAYIN

Vatandaş yolda, bayırda, alışveriş merkezinde bizi gördüğünde şunu soruyor: ‘Başkanım, durum nedir, ne yapalım? Bu hâl böyle devam eder mi?’ Ben ağzıma almak istemiyorum ama ‘Acaba hesabımıza el konur mu, bankadan paramızı alalım mı?’ diye soruyor. Ben de ‘Bu ülke yaşayacak, yaşamak zorunda. Bankalardaki paranıza dokunmayın, orada devam etsin’ diyorum ama vatandaşın kafasında böyle bir soru var. Siz geçen hafta cuma günü -önce BDDK'nin açıkladığı, arkasından yine BDDK'nin açıklamaya bir açıklama yaptığı, arkasından hazinenin devreye girip bir açıklama yaptığı- şirketlerin kredi alabilmesi için, 15 bin TL'den fazla dövizi olanlara kredi kullandırılması için fazla dövizini satması gerektiği şeklinde bir düzenleme yaptınız. Hangi akılla vatandaşa böyle olumsuz bir sinyal veriyorsunuz? Onun öncesinde yaptığınız o kadar yanlış iş var ki vatandaş ‘Acaba şu anda şirketlerin hesabına göz diken Hükûmet benim şahsi hesabıma göz dikebilir mi?’ diye soru soruyor.

EKONOMİNİN ALTINA BOMBA KOYDUNUZ

Lütfen, bu tür endişeleri ortadan kaldırın, toplumla iletişime geçin. Bu 1 trilyon TL'ye yakın -an itibarıyla- kur korumalı mevduatta eğer enflasyon düşmezse, vatandaş tasarrufunu korumak için hâlâ dövize yönelirse tedbiriniz nedir, hangi uygulamayı yaparak bu sistemden çıkacaksanız, bunu kamuoyuyla paylaşın diyorum. Eğer bunu yapmazsanız şu anda Türk mali sisteminin, özellikle maliye politikasının, ekonominin altına koyduğunuz bu bomba patladığı o gün sadece siz değil, bütün toplum bunun altında kalır. Bunun tedbiri üzerinde düşünün.

Özellikle de Ak Partili milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum, yöneticilerinize, karar alıcılarınıza bu soruları sürekli sorun: ‘Günü geldiğinde ne yapacağız? Enflasyonu düşüremezsek ne yapacağız? Bu para nereye gidecek? Şu anda 500-600 milyarla döviz bu kadar hareket ediyorsa... Biz 500-600 milyarı da kamunun, Merkez Bankasının hesabından vatandaşın cebine koyuyoruz, 500-600 milyarı 1 trilyonun üzerine çıkardık; 1 trilyonla döviz talebi olursa ne yapacağız?’ Bu soruları yöneticilerinize sorun ve bunun cevabını alın, bunun altında kalmayın.”

durmuş yılmaz