O parayla bin yataklı 559 hastane yapılırdı
Kamu kaynaklarını birilerine akıtmak, birilerini zengin etmek için milletimizi mağdur ediyorlar. Bu ihanet değil mi?
Ekleyen: Kozmiktürk
Kozmiktürk-Haber Merkezi
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında hükümetin ekonomi ve tarım politikalarını eleştirdi. Hem Türkiye'nin hem de dünyanın zor bir dönemden geçtiğini belirten Özkoç, dünyada pek çok ülkenin bu zor dönemlere hazırlıklı olduğunun görüldüğünü, sağlık altyapıları zayıf ülkeler bulunmasına karşın bu ülkelerin vatandaşlarını ekonomik açıdan mağdur etmemek için yeterince destek çıktıklarını söyledi.
Türkiye'nin ise bu durumda olmadığını savunan Özkoç, 'Türkiye içinde bulunduğu durumu hak etti mi? Ülke olarak vergisini gününde ödeyen, birikimlerini doğru düzenleyen bir hükümetle 18 yıldır yönetiliyor olsaydık, bugün hazinemiz bu durumda olmayabilirdi' dedi.
Türkiye'nin israfla yönetildiğini savunan Özkoç, kamuda taşıt ve bina kiralamaları, bazı köprü ve tünellerdeki geçiş garantili anlaşmaları, hasta garantili şehir hastaneleri yapımı gibi bazı projeleri eleştirdi ve "Kamu kaynaklarını birilerine akıtmak, birilerini zengin etmek için milletimizi mağdur ediyorlar. Bu ihanet değil mi? Hazineden 2020 yılında çıkacak 5.6 milyar lira kira bedeliyle bin yatak kapasiteli 6 hastane yapabilirdik. Şehir hastanelerinin hazineye 25 yıllık maliyetiyle bin yataklı 559 hastane yapmak mümkündü. Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yapıp işleten firmanın 8 yıl içinde kazanacağı parayla üç adet Yavuz Sultan Selim köprüsü ve 115 km otoyol yapabilirdik. Avrasya Tünelinde 25 yıllık işletme süresince devletten çıkacak toplam tutar 2.6 milyar dolar. Biz bu parayla iki Avrasya Tüneli yapabilirdik. Aynı mantıkla Osman Gazi Köprüsünden 5 tane yapabilirdik. İsraf ve kibir bu iktidar için bitmiyor."diye konuştu.
Hükümetin israf politikası diye adlandırdığı politikasının toplam maliyetinin 213 milyar 700 milyon lira olduğunu bunun da 30 milyar dolara denk geldiğini söyleyen Engin Özkoç, "Hazine tamtakır.Şimdi emanet para yani swap yapmaya çalışıyorlar. Katar'dan 10 milyar dolar aldılar." diye konuştu.
Çiftçinin perişan olduğunu, pek çok ürünün ithal edildiğini ifade eden Özkoç, "Hazine bu yıl bütçeye 2.2 milyar lira destek çıktı. İthalat yerine çiftçimiz üretseydi sadece ocak-nisan döneminde 4 aylık tarımsal ithalat rakamına ulaşılabilirdi." değerlendirmesinde bulundu.
İzmir'de cami hopörlerinden müzik yayınıyla ilgili tartışmalara da değinen Engin Özkoç, "18 temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete'de camilerdeki frekans ayarları yayınlandı. O frekanslar doğrultusunda birileri çıkmış tam da milli birlik ve beraberlik olması gereken zamanlarda cami hopörlerinden müzik yayını yapıyor. Bunun suçlusu nasıl CHP oluyor? Yani yavuz hırsız ev sahibini bastırır derler. İçişleri Bakanlığı frekansa girerek milletimizin dini ve manevi değerleriyle oynayanı bulamıyor. Bir kızımız Banu Özdemir 'şu rezilliği görün' diye yaptığı yayından dolayı cezalandırılmak için harekete geçiliyor.Yani minareyi çalan suçlu değil, minareyi çalıyorlar diyen kişi suçlu." diye konuştu.
Özkoç, darbe tartışmalarıyla ilgili bir soruya ise "Şu an 20 Temmuz darbesiyle yönetiliyoruz. İktidar 12 Eylül darbe yasalarını, anayasayı değiştirdi mi? Bu yasaları ayıklayıp anayasa yapmak mümkün müydü? Masadan kimler kaçıyor. Garabet hukuk sisteminin milletimizi nasıl mağdur ettiğini 20 Temmuz sonrası çıkarılan yasalarda görmüyor muyuz." karşılığını verdi.