Heyecanla beklenen Dünya Kupası maçları bir süredir gündemimizi meşgul ediyor. Favori takımların çoğu grup müsabakalarında hayal kırıklığı yarattı. Almanya, Portekiz, İspanya ve Arjantin elenmekten şans eseri kurtuldu.

Biz izleyiciler için esas olan güzel futbol ve bol gol izlemek. Zevkle seyredilen maç sayısı ne yazık ki çok değil. Buna sebep çoğu kez kapalı oynayan takımlar.

4 senede bir gerçekleşen Dünya Kupası'nın Rusya adresinde dikkat çeken yeni bir uygulama mevcut. Hakemlerin, hatalı veya gözden kaçırdıkları pozisyonlarda, karar düzeltmelerine katkıda bulunuyor ve kanaatime göre adaletsizliği önemli oranda gideriyor bu sistem.

Yıldız futbolcular açısından Ronaldo iyi performans seriliyor değerlendirmesi yanlış olmaz. Messi ilk iki maçta çuvallamıştı ama Nijerya maçında gol de atarak toparlanma işareti verdi.

Alman takımında oynayan Türk kökenli futbolculardan Mesut'un ilk kez yedek yedek soyunması,  Uruguay'ın Galatasaraylı kalecisi Muslera'nın performansının yüksek olması göze battı. Muslera grup maçlarını gol yemeden tamamlayarak ayrı bir rekora imza attı.

Beşiktaş'ın deneyimli yıldızı Q7 yine güzel bir gole imza atmayı başardı. Ev sahibi Rusya ilk iki maçta gruptan çıkmayı garantiledikten sonra üçüncü karşılaşmada çuvalladı ve fatklı yenildi.

İspanya'nın yeni Teknik Direktörü için de garip bir anlayışa sahip olduğunu söylemek isterim. Oyuncu değişikliklerinde sınıfta kaldı adam.

Notları uzatmak istemiyorum. Dikkatinizi Uruguay takımına çekeceğim.

Bizim Muslera'nın takımı güzel futbol oynuyor. Takımda dikkat çeken yıldızlar çok. Atletico Madrid'den Diego Godin defansın sigortası. Kale zaten emin ellerde. İki forvetleri var ki muhteşem. Barcelonalı Suarez, PSV'li Cavani kaç ülkede bulunur. Gruplardan rahat çıktılar. 

Ben kupada Uruguay'ı favori gösteriyorum. Umarım yanılmam.

Sevgiyle kalın...