Daima dikkat etmemiz gereken husus; içerde birbirimizle çekişsek, kavga etsek de dışarıya karşı birliktelik sergilememizdir.
İktidarın beğenmediğim bir dolu icraatı, tutumu var. Ama milli konularda iktidardan daha iktidarcı yaklaşım sergilerim. İktidarda kim olursa olsun fark etmez.
İsrail, dünyanın başının belası bir ülke. Amerika’yı Ortadoğu’ya getiren, bölgeyi kan gölüne çevirenlerin başında İsrail geliyor. Masum, sivil Filistinlilere bugüne kadar yapmadığı zulüm kalmadı.
İşte böyle bir ülkenin problemli Başbakanı Netenyahu, Erdoğan'ın İsrail'in "insanlık dışı saldırılarını kınadığı" açıklamasına Twitter'dan tepki gösterirken "Dünyanın en ahlaklı ordusu yıllardır ayrım gözetmeden sivilleri bombalayan birinden ahlak dersi alacak değildir" ifadelerini kullandı. Netanyahu, Türkiye'den gelen açıklamalar için "1 Nisan Şakası" benzetmesi de yaptı.
Bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gereken yanıtı aldı. Erdoğan, Fransa Lideri Macron’un Suriye ile ilgili son günlerde ortaya koyduğu tavrı da unutmadı. İkisine birden benim de katıldığım şu eleştiri ve suçlamaları kullandı:
"İhtiyaç olduğu anda ben, sonra da sizle beraber çıkacağız yola. Bazıları rahatsız, Türkiye'ye Fransız olanlar rahatsız. Türkiye'ye sataşmasınlar. Teröristleri sarayda kabul edenler, kendilerine çekidüzen versinler. Bizimle olan dostluklarını kaybederler. Biz, bize dost olana dostuz ama yanlış yapanlar kusura bakmasınlar. İsrail'in başbakanı muhatabım değil de bir laf etmiş. Ettiği lafa bak. Onların ordusu hiç zulüm yapmamış. Yani bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, ağızları, dilleri hakkı söylemez. Dünyada İsrail ordusunun zalim olduğunu benim anlatmama gerek yok. İsrail ordusu ve İsrail mazlumlara karşı cesur. Ama mazlumların dışında cesur değil, korkak, ürkek. Zaten zalimler hiç cesur olamaz ve hiç zafer anıtı dikemez. Kalkmış bizim Afrin'de mazlumlara oralarda askerlerin zulmettiğini söylüyor. Ey Netanyahu, sen çok zayıfsın. Bir defa kendine çekidüzen var. Ama senin derdin terör değil. Çünkü sen terör devletisin ve terör devleti olarak Gazze'de, Kudüs'te yaptıkların ortada. Senin dünyada sevenin yok. Nükleer silahın var diye hava atma. O nükleer silahların çalışmaz. Mazlumla uğraşma. Dünyada gezecek yer bulamazsın. Bu kadar açık konuşuyorum. Bizimle uğraşma, dürüst ol. Dürüst olmadığın sürece bizden olumlu bir kelam bulamazsın. "
Erdoğan'dan gelen mektup
Pazar akşamı il dışından eve döndüğümde posta kutusunda bir zarf vardı. Eve girince açtım. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan gelmişti. İçerisinde, bakanlığın faaliyetlerini anlatan iki broşür, karaçam tohumu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı bir mektup çıktı. Yani tohum-mektup yollanan 4 milyon kişiden biri de ben oldum.
Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye idealine ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz” cümlesiyle başladığı mektubu el yazısıyla, “En kalbi selamlarımla” diye bitirip imzalamış.
Gönderilen tohumu ekip, büyüteceğim.
Erdoğan yeni Başbakan olduğunda internet gazetem için iyi fotoğrafını bulmakta zorlanırdım. O zaman kişisel sitesine bir mesaj yazarak durum tespiti yapmıştım. Kısa süre sonra gereğinin yapıldığını gözlemledim. Başkaca bir iletişimim olmadı. Şimdi 4 milyonda bir de olsa Erdoğan’dan mektup almak hoş bir hatıra oldu. Teşekkür ediyorum.
Sevgiyle kalın…