Eski Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy Salı sabah 05.00 sularında yaşamını yitirdi. Çarşamba öğlen memleketi Bolvadin'de toprağa verildi.

Halil Abi 2 ay kadar hastanede ayağa kalkma mücadelesi verdi ama alçak kanseri yenemedi.

Onu tanıyalı 20 yıldan fazla olmuştu. Pozitif enerji doluydu. Şakacıydı, müthiş fıkralar anlatırdı. Töreli adamdı. Güzel çocuklar yetiştiren harika bir babaydı.

İyi bir dosttu. İrtibatımız hiç kesilmedi. Son olarak Cebeci Tıp Fakültesi'nde tedavi gördüğü 20 numaralı odada gördüm. Kötülemişti, az duyuyordu, konuşma güçlüğü içindeydi.

Odanın kapısından baktım, uyuyordu. Kıyamadım uyandırmaya, uyanmasını bekledim. Üzüntümü bastırıp moral vermeye çalıştım. Beni severdi, görünce mutlu olurdu. Hasta yatağında da aynısını yaptı. Şoförü Polat, "Hakan Abi Bakanım. Tanıdınız mı?" dedi. Ona "tanımadım" mealinde kafasını salladıktan sonra bana döndü ve gülerek göz kırptı. Bu bana son şakasıydı.

Salı sabah oğlu Mutlu aradı. "Abi babamı kaybettik" dedi. Ben bu tür durumlarda ne yapacağımı bilemem. "Başımız sağolsun" dedim. ANAP'lı bazı tanıdıklara haber verdim. Daha sonra Çankaya'da evlerine gidip taziyede bulundum.

"Onu görünce güllerin açıyor" diye bir ifade vardır. Sevdiğiniz birini gördüğünüzde mutlu olduğunuzu anlatan... Biz Halil Abi ile öyleydik. 

Başarılı bir doktordu. Politika döneminde ülkesine iyi hizmetleri oldu.  Mütevaziydi, Anadolu insanıydı.

Canımı yakan bir ölüm oldu.

Allah gani gani rahmet etsin. Güle güle Halil Abi... 

Her daim güzelliklerle hatırlanacaksın...