Dünya genelinde haktan, hukuktan, adaletten eser aramayın. Tek düzen var; büyük balık küçük balığı yutar. Gücü elinde bulunduranlar haraç keserler. Zayıf ülkeleri ve halklarını korkutarak, yeri geldiğinde başlarına vurarak kendi ülkelerine rant devşirirler.

Ortadoğu’da 2.5 devlet vardır. Birisi Türkiye, diğeri İran. Yarım olan da Suriye...

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Suudi Arabistan… Bunlar kukla devletlerdir. Yönetimlerine emperyal güçler tarafından emir kulları getirilmiştir. Onlar, ülkelerinin, halklarının zenginliğini egemen güçlere peşkeş çekmekle görevlidir. Bunun karşılığında da yönetimde kalma ve zenginliğin bir kısmından faydalanma izni verilmiştir kendilerine.Yani anlayacağınız tam bir haydut düzeni, mafya sistemi...

BAE, İngiltere - İsrail yani emperyal devletlerin piyonudur. Katar için kıçını yırtması patronlarının isteği eksenindedir. BAE, Mısır’da Sisi’yi getiren süreçte de benzer tutum almıştı. Hatta Türkiye’nin 15 Temmuz belasında da rolü olduğu yönünde işaretler bulunmaktadır.

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler 15 Temmuz’da darbe yapılacağını daha önceden öğrenmişler midir?

Öğrendilerse hangi gerekçeyle bunu saklamışlar, açıktan FETÖ’yü desteklemişlerdir?

Papa’nın 15 Temmuz’da Türkiye’de ne olduğundan emin değilim sözleri nasıl yorumlanmalıdır?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sorduğu bu soruların yanıtı net olarak ortaya konulmalıdır...

Yukarıdaki sorular Katar’a yönelik ambargo kararında BAE’nin rolünü anlamamıza yardımcı notlardır. Bize dünya ölçeğinde yaşanan vahşi ve acımasız savaşta katkı sunan diğer değerli bir ifade ise Rus Lider Putin’e aittir. Putin, “Suriye’de neler olacağı Obama’nın boyunu aşan bir iş” demişti. Amerika’yı bu iddianın ortaya atıldığı sırada Obama yönetiyordu. Putin devamında da, “Çünkü biz onunla uzlaşmamıza karşın bunu uygulayacak gücü yoktu” mealinde yorumda bulunmuştu. Putin kısaca, “Obama’nın üstünde karar veren güçler var” demek istiyordu. İşte bugün dünyanın başına musallat olan kargaşanın, haraç kesmenin, akan kanın nedeni; işaret edilen bu görünmeyen güçlerdir.

Türkiye’de aynı vahşi saldırılara hedef olan ülke. Bugüne değin terör örgütlerini öne sürüp perde arkasından izliyorlardı. Son dönemdeyse foyaları ortaya çıktı. Utanmadan, sıkılmadan örgütlerle kol kola bize saldırıyorlar. Neredeyse her gün bir evladımızın şehadet haberini almamızın sebebi bu vampirlerdir.

Bütün şartlarda dikkat etmemiz gerek en önemli nokta; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu korumaktır. Zira, iktidar kavgalarını bir yana bırakıp sıkı sıkı kenetlenmek kaçınılmaz hale geldi.

Diğer husus güvenlik güçlerimize azami özenin gösterilmesidir. Asker, polis, istihbaratçı evlatlarımızın fedakarlık dönemidir bu zamanlar. Vatandaşlar olarak bizlere de yardımcı olmak düşer. Türk ordusu kahraman ve muzaffer ordudur. Başbakan Binali Yıldırım çok güzel ifade etmişti:

“TSK insanlık tarihinin en köklü ordularından biridir. TSK'nın mazisi zaferlerle dolu bir ordudur. 1071'de destan yazan ordu TSK'dır. Haçlıları Anadolu'da durduran ordu da bu ordudur. İstanbul'u fetheden ordu da tam bu ordudur. Mohaç'ı, Kosava'yı, Çanakkale'yi, Kutül Amare'yi destan gibi yazan ordu bu ordudur. Kurtuluş Savaşı'nı yapan bağrından Mustafa Kemal'i çıkaran bu ordudur. Bu ordu milletin ordusudur, milletin bağrından çıkmıştır.”

Yanlış varsa düzeltilmeli, kalleş varsa kelepçelenmeli, hain varsa yok edilmeli...

Musibetlerin son bulması temennisiyle…