Libya konusunda bazı gerçekleri sizlerle paylaşmamın yararlı olacağı kanaatindeyim. 

Öncelikle bir kusurumu düzeltmeliyim. Kaddafi hakkında Kıbrıs Barış Harekatı'nda Türkiye'ye destek verdiği için olumlu görüşler ifade etmiştim. Uzatmadan vurgulamalıyım ki; sizlere hatalı bilgi verdiğimi anladım. Çünkü o olayda Kaddafi'ye "Türkiye'ye destek vereceksin" diye rest çeken bir isim vardı. O kişi Kaddafi'ye silah bile çekmişti bu yüzden.

Kaddafi bu kişiyi hiç unutmadı. Kaddafi tarafından hedef yapıldığı için komşu bir ülkeye gitmek zorunda kaldı. Kaddafi onun gittiği ülke yetkililerini 200 milyon dolar vererek satın aldı. Bir seyahat sırasında uçağı Libya'ya indirildi ve merdivenlerden inerken vurularak şehit edildi. Kaddafi alçaklıkla katletti o Türk dostu insanı. 

Kim miydi o kişi? Ömer Mehişi...

Kaddafi ayrıca  Libya'da yaşayan, entellektüel kesimi oluşturan bir nevi burjuvazi konumundaki Türk kökenlilerin bu durumunu da zamanla eritti ve kırsalda yaşayan, çapsız, eğitimsiz arapları onların yerine oturttu. 

Geçmişten bir başka anımsatmam da Türkiye vakti zamanında kendisinden hava savunma sistemi isteyen Libyalılara (Türk kökenliler çoğunlukla) bunu temin etseydi Hafter yanlıları bazı bölgeleri ele geçiremeyecekti. Savunmasız bıraktık onları o dönem anlayacağınız.

Bu düzeltmeden sonra şu an Libya'nın durumuyla ilgili bazı hayati hususları aktarmayı sorumluluk olarak addediyorum. Onların başında da Libya'ya acil sosyal, ekonomik destek verilmesi gerçeği geliyor. Şu anda ülkenin çoğu kesiminde elektrik yok ve karanlıkta insanlar. Türkiye acil yüzer elektrik santrali ile bu sıkıntının aşılmasına katkı sunmalıdır. Bu tarz katkılar oradaki insanların Türkiye'ye bakışına olumlu yansıyacaktır.

Libya'da Köroğlu Türkleri 'Çılgın Türk' deriz ya tam da öyle. Düşünün çatışırken eğilmeyi, siper almayı bile korkaklık olarak değerlendiriyorlar.

Köroğlu Türkleri'yle ilgili diğer çarpıcı not ise, Kaddafi'nin memleketi Sirte'yi kuşattıklarında herkesi imha edebilirlerdi ama yapmadılar. Onların açlık ve susuzluk çekmemesi için gıda temin etmelerine izin verdiler. Yani böylesine mert ve delikanlı soydaşlarımız var orada.

İşte bu kahraman insanların barış görüşmeleri sırasında kenara atılmalarına engel olmak için Türkiye'nin gözü o tarafta olmalıdır. Bu kahramanların ellerinden silahlarının alınması gibi bir yola başvurulması halinde izin vermemelidir. Aksine onların Libya'nın ulusal muhafız kuvvetleri olarak yapılandırılması sağlanmalıdır. Yine bürokraside de hak ettikleri oranda temsilcilerinin olması elzemdir.

Libya'da 5+5 askeri komite toplantılarının birinci gün görüşmeleri sonrası ortak kontrol merkezleri ve alt komiteler kurularak ateşkesin sağlanması için çalışmaların başlamasına karar verilmişti.  Libya'nın güneybatısındaki Gadamis kentinde basın toplantısı düzenleyen BM Genel Sekreteri Libya Özel Temsilci Vekili Stephanie Williams, 5+5 adıyla bilinen Ortak Askeri Komite'nin artık 10'lar Komitesi haline geldiğini söyledi. 

Son notum da yine bir Kaddafi'yle ilgili. Şimdilerde kuzen Kaddafi, Mısır'da ciddi bir medya patronu ve bu organlarını Türkiye düşmanlığı için kullanıyor. Dikkat edilmesi gereken bir vakıa diye değerlendiriyorum...

Diyeceğim o ki masada kaybettirmeyelim soydaşlarımıza. Türkiye dikkat etsin. Onlar Libya'nın çimentosu ve birleştirici unsurlarıdır...