“Siyasette en çok merak edilen ne?” diye sorarsanız başlıktaki soruyu en üst sıraya yazabilirsiniz. Yanlış da olmaz, eksik de…

Çünkü…

Bu parti tablosunda, mevcut muhalefet liderleriyle Ak Parti ile mücadele edilemeyeceği herkesin malumu. Aradan geçen 15 yıl da bunun en bariz tanığı. Ak Parti ve Erdoğan öyle veya böyle 15 senedir rakiplerini silip süpürüyor.

İşte bu realite Meral Akşener’e olan ilgiyi artırmış görünüyor. Bunun başka anlamda izahı; seçmenin iktidar ile boy ölçüşebilecek, bileğini yıkabilecek bir lider ve oluşum aradığı şeklindedir.

Eski DYP’li Bakan, yakın zamanın MHP’li milletvekili Meral Akşener, ortadaki bu tablonun avantajıyla çalışmalarını sürdürüyor. Şartlar avantaj görünümü vermesine veriyor lakin karşıda Tayyip Erdoğan gibi bir fenomen olduğu için dezavantajlar da barındırıyor siyasetteki bu yarış.  Eksi ve artılar bu yazının konusu değil.

Akşener’in 'merkez' diye tarif edebileceğimiz ve herkesi kucaklayacak, kutuplaşmalara son verecek bir parti kuracağı deklare edilince bazı arkadaşlara görüşlerini sordum. Anketlerden haberi olanlarla konuştum. Edindiğim bilgiler Akşener’in ciddi bir potansiyele sahip olduğu yönünde. Parti kurulmadan yüzde 15’ler civarında bir oydan söz ediliyor. Akşener’le birlikte hareket eden Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan ise geçtiğimiz günlerde yüzde 26’dan bahsetmişti.

Türkiye’de yeni parti kurulurken merak edilen önemli göstergeler arasında ‘TBMM’de grup kurabilme gücü’ de gelir. Bunun için 20 milletvekiline sahip olunması gerekir. Bu sayı aynı zamanda yeni partinin teşkilatlanma aşamalarını atlayarak seçime girebilmesine imkan sağlar.

Akşener’in yol arkadaşları bunun kolay hedef olduğunu ifade ediyorlar. Daha önemlisi konunun bu çizgiye indirgenmesinden rahatsız oluyorlar. Nuri Okutan, “Grup kurma sayısı, bizim hedeflerimizi küçülten bir tartışma. Biz Türkiye’yi yönetmek, iktidarı devralmak üzere yola çıkıyoruz. Hedefi böyle olan bir hareketi, grup tartışmalarıyla sınırlamak mantıklı değil. Biz; ‘hedefimiz iktidar, gerekirse grup da kurarız’ diyoruz. Herhalde bunun anlaşılmayacak bir yanı yoktur” diyor.

Şu anda Akşener ile hareket eden 4 milletvekili var. Nuri Okutan, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok ve Ümit Özdağ gibi isimler renklerini açıkça belli ettiler.

Akşener’in şu sıralar nelerle meşgul olduğuna gelince…

Geçenlerde sosyal medyadan uzun zamandır yapmadığı ekonomik konuları içeren paylaşımlarda bulundu. O notlarda şu hususlar vardı:

“Bankaların sermayeleriyle oynarsanız 90'lar kaçınılmaz olur. Ekonomik ve siyasi sonuçlarının tahribatı büyük olur."

“AKP döneminde herkesin borcu arttı. Cari açık uçtu, kredi büyümesi patladı adeta.”

“Her dört gençten biri işsiz. Asgari ücret açlık sınırının altında. Çıkıp hala ekonomi rayında diyorsunuz!”

Notları okuyunca, Meral Hanım’ın ekonomi başlığına özel bir özen göstereceğinin ifadesi olarak algıladım. Daha sonra Akşener’e yakın bir isimle sohbet ettiğimde tahminimde yanılmadığımı anladım. Zira Akşener “ekonomi” ve “güvenlik” konularına ciddi şekilde eğiliyor.

Şu sıralar üzerinde çalıştığı konuların tepesinde ekonomi var. Ekonomistlerle yoğun mesai yapıyor. Sorunlar tespit ediliyor, çözüm yolları için kafa yoruluyor.

Akşener’in çalışmalarında ağırlıklı yer tutan diğer başlık güvenlik. Türkiye’nin son yıllarda yaşadıklarına bakılırsa değerlendirmeden durulmayacak bir alan. Akşener’in ikinci ağırlıklı zaman dilimini güvenlik ve savunma uzmanlarıyla geçirdiğini belirtelim. İç ve dış koşullar bu tercihin de yerinde olduğunu gösteriyor.

Daha sonra hukukçularla yaptığı mesai geliyor. Gerçekten de hukuk, çok çaba harcanmayı hak ediyor. Siyaset yargının sırtından ininceye kadar bu alanda huzur da mümkün görünmüyor. “Devletin temeli adalettir” sözünün boşuna söylenmediğini hala anlayamadıysak vay halimize.

Meral Hanım’ın başka çalışmaları da var. Mesela, devlet tecrübesine sahip yöneticileri dinlemek, onlarla gelecek senaryolarını masaya yatırmak gibi. Tecrübeden değerli ne olabilir ki? Yeter ki onlardan istifade etmeyi bildikten sonra… Akşener’de bunun farkında, onlara geniş zaman ayırıyor.

Çalışmalar tamamlandıktan sonra parti kuruluşu gerçekleşecek. Merhum Turgut Özal’ın “Dört eğilimi birleştiren” ANAP’ı gibi bir yeni yapı oluşturma niyeti seziliyor. Siyasette lider kadar organizasyon yeteneği de önemlidir. Meral Hanım’ın bu yeteneğini de bize zaman gösterecek.