Kurban Bayramı nedeniyle, bu yıl, Türkiye'de ilk kez, on günlük tatil yaşandı. KKTC de de uzatılmış oldu...

Tatilin tamamlanması ile ortaya çıkacak maddi ve manevi bilanço, çoklarını şaşırtacak. Bazılarına ise normal gelecek...Uzatılmış tatilin İlk üç gününde, Türkiyede onlarca insan trafik kazalarında canını yitirdi, yüzlercesi yaralandı, onlarca ev bark mateme büründü. Maddi ve manevi kayıp , tahminlerin ötesinde. Böyle mi olmalıydı ? tatil ve bayram zehir mi edilmeliydi ? Kavgalar, vurmalar, kırmalar, can almalar...neden ? En basit bir trafik kazası sonucu, tartışmalar bile kan dökmek öldürmekle mi yaşanmalıydı ? Cehalet mı desem, psikoloji bozukluğumu desem..Ne diyeceğimi, nasıl düşüneceğimi bilemiyorum.. Allaha şükürler olsun, bizim buralarda, bayram ve tatil süresince , üzücü, derinden yaralayıcı olaylar trafik kazaları yaşanmadı..İnşallah da olmaz.

Rumlar, Omorfo-Güzelyurttaki Ay Mama kilisesinde ayin yapamamış, kıyameti kopardı. Bayramımıza denk geldi, olay yaşanabilir nedeniyle, bizim yönetim izin vermemiş, daha sonra bu ayini gerçekleştirmelerini önermiş. Memnu kalacaklarına, BM ye dünya devletlerine bizleri şikayet ediyorlar..Yıllarca, Kıbrıs Türklerine serbest dolaşımı, dinlerini ve dini günlerin idrak etmeyi yaskladıklarını, engellediklerini nasıl unuttular ? Ama, bizim uysal ve umursamaz halkımız ne zaman yaygarayı bastı, uluslararası örgüylere, BM ye vs. şikayet etti ?

Dünya kaynıyor. Myanmarda yüzlerce müslüman katlediliyor, bizden ve Müslüman aleminden yükselen protestolar eylemler var mı ? Kuzey Kore, balistik füzleer, bombalar, deniyor, tatbikatlar yapıyor. Amerika ve uyduları, sonra Japonya, AB, BM toplantılar yapıyor olayı kınıyor ve K.Koreye yaptırımlar uyguluyor. İnsanlar heyecan ve endişe ile "ne olacak bu işin sonu" sorusunu soruyor.

K. Kore , 6.3 şiddetinde deprem yaratabilecek hidrojen bombasını da patlatıyor..Amerika ve dostları Kore civarında, okyanuslarda ortak askeri tatbikatlar düzenliyor... Vallaha, bana kalırsa, bir an önce saldırsınlar, vursunlar K.Koreyi yok etmeyi denesinler. Ama, riski göze alamıyorlar. Donald Trumpın horozlanmasına bakmayınız. Amerika , korku ve endişe içinde yaşıyor. Kıtalar arası füzeleri bizleri vurabilir korkusunu iliklerine kadar hissediyor.. Dünyamızı dört yanında aç bilaç milyonlarca insan kıvranırken, can çekişirken, en gelişmiş silahlara milyarlar harcayan devletler , kendi güvenlikleri ve kıçlarından başkasını düşünmüyor.. Batsın bu adaletsiz dünya.. Bir an önce olacağına varsın.. Yeniden başlasın hayat.. Yeniden başlasın toprak, doğal kaynaklar, din, mezhep kavgaları, terör ve huzursuzluklar...Olacak olan da o değil midir? Doymayan insanoğlu, yaratıldığı günden beri, kavga etmiyor, savaşmıyor mu? Barış Barış dedikce, savaş savaş yarattıklarını bilmeyenler de görüyor. Seyredelim gelişmeleri ömrümüzün yettiğince.. Bu bayram ve tatil günlerinde keyfimizi bozmayalım..Bize ne, varsın yansın be bu adaletsiz, huzursuz dünya..! Bizler, KKTC insanları mutluyuz ya ! Başbakan ne demişti, "biz iktidara geldiğimiz günden beri halkımızın yüzü gülüyor". Gülmeye devam... Ama, şaka için mi, alay olsun diye mi bilmem. Haydi, CTP nin de, "Kıbrısta barış, hemen şimdi barış, seneye barış" sloganları ile geçinelim.

Zam ve tepki

Türkiyede benzine, mazota, 9 ve 7 krş. zam yapıldı Çok gitmez, eminim, bizde de zam gelecek. Hükümetin başka işi yok ya..Durup dururken, araba plakaları değiştirilecel para, kimlik kartları değiştirilecek para...vs.... ne yapacaklarını şaşırıyorlar. İnsanların ceplerine ellerini sokmaktan çekinmiyorlar. Ama, Rumdan kalan serveti paylaştıklarından, arazi, dükkan, iş yeri, arsa, mal mülk dağıttıkları yakınlarından para tahsil etmeye yanaşmıyorlar. Geçim derdi, ev har...camaları, araba, ev taksitleri, okul masrafları, sağlık harcamaları derken ...cebinde birkaç lira kara gün için saklamak isteyenlerin, nerede ise ceplerini delecekler..Ver, öde, devletin varlığı*devamlılığı için vergi toplamamız kaçınılmazdır diyen yöneticilerimiz, hükümet edenlerimiz ; orta hallileri, dar gelirlileri, emekçileri, bordero mahkumlarını, emeklileri fakirleştiriyorlar..soyup soğana çeviriyorlar...Bu , uyuyan halka da bu yakışır..Seçtiklerini, koltuklara oturttuklarını hesaba çekmek hiç mi akıllarına gelmiyor ? Öğretmenler, sendikacılar, mal bulmuş mağrubi gibi ortada atıp tutuyor, hiç bir hava kesmiyor. Muhalefet partileri ise iş ola muhalefet yapıyor. Yok mu be bu gidişata dur diyecek ortaklaşa mücadele ? Bu işler yaygaracılıkla olmaz. Etkin eylem, karşı sert çıkışlar ister...Öncülük edecek birileri kazım..Nerede bulacağız?

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, oturuyor ve iç mekan

Yarım kalmış...

Çok değerli, hanımefendi, çalışkan , üretken bir meslektaşım, Özgül Gürkut, ziyaretime geldi...Dünyalar benim oldu..Aylar yıllardır, halimi soran, ziyaretime gelen meslektaşım olmamıştı.. Çok mutlu oldum. Özgül, halimi hatırımı sordu ve bana bir de kitap hediye etti. Damla Soyalp ile birlikte hazırladıkları 500 küsur sayfalık, ciddi içerikli, geniş kapsamlı, anlamlı bir kitap... Rahmetli TMT kurucusu, siyaset adamı, eski, Sağlık Bakanı, Dr. Burhan Nalbantoğlu'nun yarım kalmış yaşamı ile ilgili... Kitabın adı da "Yarım kalmış Bir Yaşam." Koskocaman cildi şöyle bir elden geçirdim...Nalbantoğlu'nun yaşamı, mücadeleleri, başarıları, uğradığı haksızlıkları kapsayan kitapta, bir çok mülakat, yorum ve görüş alınan insanlar, bol fotoğraflar ve açıklamalar yer alıyor. Özgül Gürkutu ve Damla Soyalpı, uzun ve yorucu çalışmaları sonucu ürettikleri böylesine kıymetli eserlerinden dolayı candan kutlarım. Bu, anlamlı ve değerli eseri herkesin okumasını tavsiye ederim...Bilinmeyen çok şeyleri öğrenmiş olacaklar...