KİRLİ SİYASET, AKP&HDP BİRLİKTELİĞİ VE TETİKÇİ GAZETECİLER

Yandaş medya nasıl oluştu? Havuz medyasının arkasında hangi yandaş holdingler var? Yandaş medyanın sahipleri aslında kimler? Hangi ihaleleri aldılar? Hangi ihalelerde ortaklar? Daha hangi ihaleleri alacaklar? Bu kadar rant, yağma, menfaat birlikteliği nasıl oluştu? Birde bunların yanında çoğu Akp ile birlikte muhabirlikten başlatılmış, özgeçmişleri belirsiz, tek görevi tetikçilk olan gazeteci müsveddeleri türedi. Tabii haliyle gerçek ve onurlu gazetecilerde meslekten uzaklaştırıldılar.

Bazen tartışma programlarında, Akp  kazanıyor, siz de başarılı olun, millet kararını verdi  v.b…diyorlar ya…Yandaş basın olmasa, bu kadar yalan, manüpülasyon, çarpıtma, bir başlık 15 gazete, aynı ifadeler ve saldırı ortamı olmasa….KAZANAMAZ..Elbirliği ile şişirdikleri, PR harikası RTE balonu patladımı malzemeleri de kalmayacak ya neyse.

Hiç basın etiği, gazetecilik değerleri, evrensel ilkeler v.b hususlara girmeyeceğim. Gerek yok anlamazlar. Bu arada yandaş basın okunmuyor, yazarları da okunmuyor ama hepsi birden aynı zihniyetin sapkın propagandasını yaptıkları zaman maalesef etkili oluyorlar. Özellikle yazılı ve görsel basın ikisi birlikte..

Ben ara sıra bu tetikçi gazetecilerin yalanlarını, çarpıtmalarını, uydurmalarını ifşa etmeye karar verdim..Hiçbir bir tane yolsuzluk, vurgun, rüşvet, haksızlık, hukuksuzluk haberi yapmazlar, yapamazlar. Milletin gerçek sorunlarını yazmazlar, yazamazlar. Entellüktüel yanları yoktur. Bilgi birikimi, dış politika, ekonomi, teknoloji…bunların hiçbiri yoktur..Tek görevleri elindeki silahı hedefe ateşlemek. Bunlardan bir tanesi Zafer Şahin. Takvim denilen paçavranın Ankara Tetikçisi. Verilen Hedef..CHP…Nasıl olsa, yargı susturucu konumunda..Arkası sağlam..Bakalım bu tosuncuk neler saçmalamış. (Kim olduklarını, özgeçmişlerini, hangi imam hatip mezunu olduklarını yada üniversite bitirip bitirmediklerini, hangi aşağılık tarikatın&cemaatin mürüdi olduklarını yazmayacağım. Sadece yazdıkları yazılarda ki tezgahları açığa çıkaracağım).

Tetikçiliğini yaptığı siyasal islamcı zihniyet..etnik kimlik, din vesaire postuna bürünerek kandırdıkları insanları, SİYONİST proje doğrultusunda karanlık güçlerin çıkarlarına hizmet için kullanır..Bilir ama yazmaz, yazamaz. Mesela milli gözükür, her fırsatta, Chp&Hdp bağlantılarını yazar ama Akp&Hdp&Pkk bağlantılarını, Akp&Hüdapar işbirliklerini yazmaz, yazamaz. Chp& Fetö bağlantılarını yazar ama Akp&Fetö&İşid bağlantılarını yazmaz, yazamaz..  

Her fırsatta aldığı talimat üzerine Hdp ile İyi Parti ve Chp’ yi birlikte göstermek için çırpınır. Ama Akp&Hdp ortaklığını yazmaz, yazamaz. Hadi şimdi aşağıdaki bilgileri aynen sütünuna taşısın da görelim: Sırrı Sakık Hdp Muş Belediye Başkan Adayı, ağabeyi Namık Sakık Akp Muş Milletvekili aday adayı, Abdullah Zeydan 26. Dönem Hdp Hakkari Milletvekili, kardeşi Rüstem Zeydan 23-25 dönem Akp Hakkari Milletvekili, Celadet Gaydalı 26. Dönem Hdp Bitlis Milletvekili, kardeşi Safter Gaydalı 19-20-21. ve 22. dönem Akp Bitlis Milletvekili, Leyla Birlik 26. Dönem Hdp Şırnak Milletvekili, kardeşi Rizgin Birlik ise 27. Dönem Akp Şırnak Milletvekili.

Siyasal&islamcı ve Kürtçü&islamcı zihniyetin Akp’de nasıl bir araya geldiğini yazsın. Örneğin Mehmet Metiner: (bağımsız Kürdistan için silah kullanabilirsiniz) Mesela Akpli Diyarbakır vekili Ensarioğlu: (Kürdistan halkı için bağımsızlık referandumu haktır. Karara saygı duyulmalı) Akp Ardahan vekili Orhan Atalay: (Kuzey Irak’ta yapılacak referandum öncelikle orada yaşayan insanların kendi tercihlerini ve kaderlerini tayin edecekleri temel bir haktır. O haklarını istedikleri gibi kullanırlar, esas itibariyle istedikleri gibi kullanırlar ve bu haklarını kullanırken kendi komşularıyla bir görüş ve fikir alışverişinde bulunurlar ama kimseden müsaade istemek zorunda değiller). Örneğin Akp Mkyk üyesi Orhan Miroğlu: (HDP'li seçmene seslenirken hep şunu söyledik. ‘Siyasi partileriniz kapatıldı bu ülkede, milletvekilleriniz 10 sene hapishanelerde kaldılar. Bu sistemden size ne, bu sistemi niye koruyorsunuz? Bu sistemin yol açtığı baskı mekanizmaları en çok size, sizin partilerinize ve size oy veren seçmene zarar verdi' dedik. Etkili olduk mu, evet olduk. Referandumu biz ‘Hayır' oylarına karşı 1 milyon 380 bin civarında bir oy farkıyla kazandık. Ama HDP seçmeni referandumda bize ne oy verdi biliyor musunuz, tam 2 milyon oy verdi. Şimdi sizin huzurunuzda sadece Hakkari'deki HDP'li kardeşlerime değil İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, Adana'da yaşayan HDP'li kardeşlerime de sesleniyorum ve diyorum ki sizin bu 2 milyon oyunuza AK Parti taliptir. Bu oylarınızı sizden istiyoruz diyorum). 2010 referandumunda Hdp liler, güya çekimser kaldılar. Hepsi Akp’ye çalışmadı mı. Ama Zafer tosuncuğu bunları da yazmaz, yazamaz.  

Bitti mi tabi ki hayır. Mesela Papaz Brunson’a ait Mit’ten aldığı casusluk bağlantılarını kaleme alır, ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu bilir, en az 10 yıl hapis yatması gerektiğini de bilir ama Recep bey tarafından, Trump baskısı sonrası serbest bırakılmasını tek kelime ile eleştiremez. Mesela, Chp’nin İşbankasından tek kuruş para almadığını veya iştiraklerde herhangi bir idari veya mali konuda etkili olmadığını bilir ama “İşbankası’nın doğrudan ortak olduğu veya dolaylı olarak kontrol ettiği (o nasıl oluyorsa) 120 şirket, Chp hastane işletiyor” diye cümleler ile dolu, “Parti değil Sanki Holding” diye başlıklı yazı yazar. Akp’ nin özel hastane bağlantılarını, bunlara SGK’dan haksız yere aktarılan milyarlarca doları, batmış Sosyal güvenlik sistemini yazmaz, şehir hastaneleri üçkağıdını yazmaz, yazamaz. Herkesin bildiği bakanlıklardaki ve Akp li belediyelerde ki Sayıştay raporları ile açığa çıkan rezaletleri, yolsuzlukları yazmaz, yazamaz. Daha neler var neler. Yazılarını okuyun..Saçmalıklarını ve tetikçilik görevini yapmak içn nasıl emek verdiğini, ter döktüğünü görün. Aferin denildikçe ve sırtı sıvazlandıkça ve birde ballı maaşını alınca nasıl keyiflendiğini de kendi anlatsın.  

 

Son olarak, bak tosuncuk sana ve tüm yandaş tetikçilerine bir çift lafım var: Bütün diktatörler korku ikliminden ve umutsuzluktan beslenirler. Biz bu korku iklimini, bu karanlığı yenmek, yıkmak, buradan bir umut yeşertmek zorundayız. Kutuplaştırarak, hakaret ederek, şeytanlaştırarak hiçbir şey konuşulmasın istiyorsunuz. Korku dağlarını yıkmak, korku iklimini değiştirmek boynumuzun borcu, o nedenle bir adım geri atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.